Sesin şiddetine göre insanda yarattığı bazı etkiler vardır. Bu zararlı etkileri en aza indirmek için yasal ses sınırı belirlenmiştir.
Ses, bir maddenin oluşturduğu ve bir ortamda titreşim dalgalarıyla yayılmasıyla canlıların işitme organları tarafından algılanabilen periyodik basınç değişimlerine denmektedir. Bir enerji türü olan ses, bir maddedeki moleküllerin titreşmesi sonucunda ortaya çıkmaktadır. Sesler çıktıkları kaynaklara göre iki grupta incelenmektedir. Bunlardan birincisi doğal ses kaynaklarıdır; doğada kendiliğinden ses çıkarabilen kaynaklara denmektedir. Örneğin insan sesi, hayvan sesi, su sesi gibi kaynaklardır. Bir diğer ses kaynağı ise yapay ses kaynaklarıdır; yapay ses kaynakları doğada kendiliğinden oluşmaz, insan eli gereklidir. Örneğin müzik aletlerinin ürettiği sesler, arabaların sesleri ve müzik aletinin sesleri gibi seslerdir.
Kulağımızın duyduğu belirli ses şiddetleri bulunmaktadır. Sesin kaynağından uzaklaştıkça sesin şiddeti mesafeye bağlı olarak azalma göstermektedir. Bu şiddet seviyesi çok yüksek olduğunda bunu gürültü olarak kabul ederiz ve bu gürültüler insanda fiziksel veya ruhsal zararlar bırakmaktadır. Sesin şiddet birimi desibel’dir (dB). Bazı seslerin ölçülmüş şiddetleri vardır. Örneğin; yaprak hışırtısı 10 dB, normal bir konuşma sesi 60 dB, gök gürültüsü 120 dB ve bir roket atarın sesi ise 180 dB şeklinde ölçürmüştür.
Ses, oluşturduğu şiddete göre insan üzerinde zararlı etkiler bırakmaktadır. Bu şiddet ve zararları şöyle ölçülmüştür;
gibi etkilerdir. Bu zararlı etkileri en aza indirmek amacıyla Gürültü Kontrol Yönetmeliği yayımlanmıştır. Bu yönetmeliğe göre belirli yasal ses sınırı bulunmaktadır. Bu ses sınırları şu şekildedir; hastanelerde 35, mutfak ve banyoda 70, yatak odasında 35, otel yatak odasında 30, oturma odasında 60, şehir içi trafik de 65, kabare müziği 100, motosiklet 110 ve uzay roketlerinde de 170 desibel şeklinde düzenlenmiştir.